Ertuğrul Özkök: Bu pazar 9’uncu Cumhurbaşkanı dalyasında 2’nci Cumhurbaşkanı’nı dinliyor olabiliriz
“`html
Dün, Rahmi Koç Müzesi’nin 30. yıl dönümü dolayısıyla özel bir sergi açılışı gerçekleştirildi.
Bu etkinlikle ilgili bazı heyecan verici detayları size yarın aktaracağım.
İlgilenenler için bu sergi bir otomobil etkinliği…
Serginin adı “Horse Power”, yani “Beygir Gücü”.
Açılış davetlileri arasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da yer aldı.
İmamoğlu, o “Beygir Gücü” tabelası önünde konuşma yaparken, siyasi arenada önemli gelişmeleri düşündüm.
Öncelikle bu olayı sizlere aktaracağım.
Yarın ise açılışta gözlemlediğim ilginç anları ve duyduklarımı paylaşacağım.
Pazar Günü Cevahir Otel’de Unutulmaz Bir Anma Etkinliği
Önümüzdeki pazar günü, İstanbul’daki Cevahir Otel’de ilginç bir anma töreni gerçekleştirilecek.
Başlangıçta bu etkinlik sıradan bir toplantı gibi görünebilir.
Hatta eski Türkiye’yi anımsatan bir “toplantı” olarak bile değerlendirebilirsiniz.
Toplantının başlığı ise şöyle: “Süleyman Demirel 100 Yaşında…”
Demirel, Türkiye tarihinin önemli siyasetçilerinden biri olarak 40 yıl boyunca etkili olmuştur.
Ayrıca o, “Dokuzuncu Cumhurbaşkanı” unvanını taşıyor.
Cumhurbaşkanlığına ve bu sıralama geleneğine dair çok önemli bir adım atmıştı.
Süleyman Demirel, 1 Kasım 1924 tarihinde doğmuştu.
Bu, Cumhuriyetimizin kuruluşundan sadece bir yıl sonrasına denk geliyor.
Açılış Konuşmaları ve İlginç Detaylar
Bu toplantının en dikkat çekici yönlerine geliyorum…
Açılış oturumunda üç konuşmacı yer alacak.
İlk konuşmayı etkinliği düzenleyen vakfın başkanı İsmail Doğan Subaşı yapacak.
İkinci konuşmacı ise eski İyi Parti Milletvekili Aylin Cesur olacak.
Wikipedia’daki bilgilere göre, Aylin Cesur’un iki unvanı var: “Demirel’in manevi kızı ve özel doktoru…”
Böylece açılış oturumundaki ilk iki konuşmacı beklenildiği gibi, etkileyici bir geçmişe sahip.
Ama üçüncü konuşmacı, tüm dikkatleri üzerine çekecek: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu…
Dolayısıyla, Türkiye’de Adnan Menderes sonrası merkez sağ geleneklerin temsilcisi olan Süleyman Demirel için düzenlenen “Dalya programının” açılışını bir CHP’li yapacak.
Etkinlikteki Diğer Konuşmacılar
Pazar günü gerçekleştirilecek anma toplantısında, İmamoğlu’nun ardından kimlerin konuşacağını inceledim.
- Hüsamettin Cindoruk (eski TBMM Başkanı)
- Hikmet Çetin (eski Dışişleri Bakanı ve TBMM Başkanı)
- Ali Naili Erdem (eski Milli Eğitim Bakanı)
- Cavit Çağlar (eski Devlet Bakanı)
- Prof. Dr. Mehmet Haberal (Başkent Üniversitesi kurucusu)
- İlber Ortaylı (tarihçi, yazar)
Moderatörlüğü ise eski Çevre Bakanı Hamdi Üçpınarlar üstlenecek.
Etkinliği Düzenleyen Vakfın Tanıtımı
Şimdi, bu etkinliği düzenleyen vakfın kimliğine bir göz atalım.
Vakıf, “Ülke Politikaları Vakfı” adıyla biliniyor.
Siyasi bir amaç gütmediği görülen bu vakfın internet sitesinde, amaçları şu şekilde ifade ediliyor:
“Sürdürülebilir insani kalkınma anlayışı çerçevesinde, sosyal ve ekonomik potansiyelimizi harekete geçirerek, ülkedeki sorunlara çözümler üretmek ve projeler geliştirmek.”
2001 yılında eski Maliye Bakanı Zekeriya Temizel önderliğinde Ankara’da kuruldu.
Vakıf merkezi, 2012’de Murtaza Çelikel ve eşi Prof. Dr. Aysel Çelikel tarafından İstanbul’a taşındı.
2021 yılından itibaren “Cumhuriyetimizin İkinci Yüzyılı” teması ile çalışıyor.
Yani, aslında bu vakıf, eski DSP çevresinden gelen insanların oluşturduğu bir yapı olarak tanımlanabilir.
Ancak, sitedeki açılış sayfasında Ahmet Davutoğlu dahil birçok tanıdık simanın yer aldığı fotoğraflar dikkat çekiyor.
Rahmi Koç ve Ekrem İmamoğlu
Toplumun Merkezini Temsil Eden Bir Birliktelik
Bu tabloya bakıldığında, iktidarın son 20 yılda “eski Türkiye” olarak tanımlayıp eleştirdiği, ama aslında çoğu insan için bir özlem kaynağı haline gelen Adalet Partisi-CHP işbirliği çok net bir şekilde ortaya çıkıyor.
1950-2002 yılları arasında Türkiye’de parlamenter sistemin temelini oluşturan merkez sağ ile CHP’nin belirleyici isimleri bir arada.
Bu etkinlikte, Süleyman Demirel’i anma başlığı altında birleşen bu toplumun önünde, ana konuşmayı yapacak ismin İBB Başkanı olması, Türkiye’nin yeni ve bir araya getirici bir yüzü olan Ekrem İmamoğlu’nu gösteriyor.
İmamoğlu’nun Siyasi Geçmişi
Dün akşam Rahmi Koç‘un davetinde Ekrem İmamoğlu, pazar günü düzenlenecek toplantıya ilişkin şöyle söyledi:
“Rahmetli dedem Süleyman Demirel’in Adalet Partisi’nin il başkanıydı. Babam ise ANAP İl Başkanlığı yaptı.”
Ailesinin siyasi geçmişinde bir yandan Demirel’in etkisi bulunurken, diğer yandan Turgut Özal’ın da izleri var.
Bu politik mirasın üzerine, 100 yıllık bir CHP geçmişini eklerseniz, nasıl bir güç ortaya çıkacağı zamanla belli olacaktır.
İmamoğlu’nun Bursa Ziyareti
Ekrem İmamoğlu, üç hafta önce Bursa’ya giderek orada iş dünyasının önde gelen isimleriyle bir araya geldi.
Bu buluşmanın detayları, pazar günü yapılacak olan toplantının kompozisyonuyla büyük benzerlik taşıyor.
İmamoğlu artık sadece CHP’nin değil, toplumun tüm kesimlerinin umudu haline gelmiş durumda.
Çünkü son 22 yılda, yıpranan ve hasar gören bir siyasetin tamiri ancak böyle bir merkezden gelecek bir adayla mümkün olabilir.
Son dönemdeki tutumunu belirleyerek, topluma daha yumuşak bir üslup benimsemeye çalışıyor.
Görünüşe göre, bu tutumun meyvelerini de toplamaya başladı.
Devlet Bahçeli ve Recep Tayyip Erdoğan
Cumhur İttifakı’nda Beliren Sorunlar
Cumhur İttifakı içinde belirginleşen bazı problemler gözlemlenmektedir.
2028 yılında yarışacak muhtemel cumhurbaşkanı adayı henüz belli değil ve bu durum belirsizliğini koruyor.
Herkes biliyor ki, “Reis” olmadıkça aday çıkması mümkün değil.
Eğer aday olursa sorun yok, fakat olmazsa, yeni bir aday bulmak için çok geç olabilir.
O tarihe kadar İmamoğlu önemli bir mesafe kat etmiş olacak.
Seçim Kaybetmeden mi Siyasi Hedefe Ulaşmalı?
Cumhurbaşkanı Erdoğan için de zorlu bir karar süreci başlayacak.
Bugüne kadar kaybetmeden geldi, ancak İstanbul’da İmamoğlu’na karşı 2017 yılından bu yana 6 kez kaybetti.
İstanbul’da,
- 2017 referandumda hayır oyu çıktı.
- 2019’daki yerel seçimlerde 2 kez İmamoğlu kazandı.
- 2023 cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP adayı önde çıktı.
- 2024 belediye seçiminde ise AKP büyük bir hezimet yaşadı.
Şimdi Erdoğan’ın önünde iki seçenek var:
Ya, bir kez bile seçim kaybetmeden cumhurbaşkanı olarak tarihe geçecek, ya da seçim kaybederek siyasetten ayrılacak.
İmamoğlu’nu Zayıflatarak mı Seçimlere Gidilecek?
Eğer adaylık sürecini zorlamaya kalkarsa, Erdoğan’ın elinde tek bir seçenek kalacak.
O da yargıyı kullanarak İmamoğlu’nu “muhtar bile seçilemez” durumuna düşürmek.
Erdoğan’ın geçmişte bu türden bir duruma düşmesi mümkünken, bunu halka nasıl anlatacağı büyük bir muamma olacaktır.
Görünüşe göre, iktidar ciddi bir baskı altında.
Yükselen bir “şüphecilik” iktidarın çevresini sarmış durumda.
Esenyurt Belediye Başkan Yardımcısı Yeşim Aytulum, Beylikdüzü Ensar Vakfı Kadın Kolları Başkanı’ydı
Esenyurt’ta Kayyım Uygulamaları
Esenyurt’taki son duruma göz attığınızda, “kayyum” sisteminin nasıl işlediği görülüyor.
Kayyım atanan vali yardımcısına dahi güvenilmeyip, Ensar Vakfı’ndan birini onun üstüne getirerek yerleştirmişler.
Sovyet Modeline Geçiş
Bunun verdiği mesaj basit: “kayım uygulamasında Sovyet modeline geçiş yapılıyor.”
Atanan yöneticilere bile güvenmeyip, yanına bir “parti komiseri” atamak, aslında iktidarın kendi siyasi alanını daraltma çabası.
Bu sırada Ekrem İmamoğlu, kendi siyasi alanını genişletiyor.
Bu tablo, Türkiye’nin siyasi gidişatındaki önemli bir durumu ortaya koyuyor.
Demirel’in Mirası ve Gelecek
1 Aralık’ta Cevahir Otel’de bu durumu bir kez daha gözlemlemek için orada olacağım.
Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin 12. Cumhurbaşkanıdır.
YSK’nın verdiği tartışmalı izinle cumhurbaşkanlığı görevini sürdürüyor.
Halkın seçtiği ilk cumhurbaşkanından sonra bakalım ikinci kim olacak?
Bu konuda Erdoğan kesinlikle en iyi bilgilere sahip olanlardan biri.
Artık karşısında farklı bir profil var.
Kılıçdaroğlu gibi geleneksel bir CHP adayı değil, Süleyman Demirel’in “büyük siyasi özelliğine” sahip, 21. yüzyılda yeniden ortaya çıkan bir figürle karşı karşıya.
Üstelik, şu anki ekonomik koşullar, Erdoğan’ı iktidara getiren koşullardan çok daha zor.
Bu pazar Demirel için düzenlenecek bu anma etkinliğinde, halk tarafından seçilecek ikinci cumhurbaşkanını dinliyor olabiliriz.
“Doğal gıdaya ulaşmanın bir yolu var!” |
“`